londradan misafirler – 1
Londra Heatrow dan havalanalı bir saati geçmişti. Business class ın keyfini içtiğim 15 senelik viski ile çıkarıyordum. Bir haftalık uğraşım sonunda elde ettiğin başarının heyecanı ise müthişti. Nerdeyse senelerce emek erdiğim işimin tamamı elimden gidecekken, yaptığım ticari manevra sonucu tekrar, hem de daha fazlasıyla başarılı bir iş potansiyelini hayata geçirmiştim. Artık bunu kutlamak İstanbul’a geri dönünce bu ticari manevranın gerçekleşmesinde önemli rol oynayan diğer kişilerle bir araya gelirince kaçınılmaz olmuştu. Hele bu kişiler muhteşem eşim ve güzel baldızım olunca, değmeyin keyfimize. Hepimiz verdiğimiz emeğin, geçirdiğimiz yorucu saatler ve günlerin, harcadığımız onca paranın karşılığını tabiî ki alacağız. Büyük bir holdingde yönetici olarak işe başladığım yıldan bu güne tam 5 sene geçmişti. Geçen zaman içinde temsilciliğini yaptığımız firmaların sayısını iki katına çıkartmıştım. Bunların arasında en çok iş potansiyeline sahip olan İngiliz firmasının temsilcileri ile Londra’da görüştüğüm sırada bir gariplik sezmiştim. Adamlar bana biraz gergin geldiler görüşme esnasında ki hareketleri bunu söylüyordu. Nedenini ise sonradan çözmüştüm…
Rakiplerimizin bizden habersiz bu firma yetkilileri ile temas kurup onları İstanbul’da ağırlamak üzere harekete geçtiklerini yaptıkları küçük bir hatadan öğrenmiş ve karşı harekete geçip ben daha önce davranmıştım. Ticarette her zaman risk vardır ama enformasyon ağınızın genişliği de bu riski minimize eder. Rakip firmamız aynı turizm şirketinden bilet aldığımızı bilmediğinden tesadüfen John ve Allan ın uçak biletlerini aynı yerden satın almışlardı. Tabii senelerdir çalıştığım turizm şirketinin bana sadık olan elemanı bu bilgiyi sızdırmış ve büyük bir zararın eşiğinden dönmüştük. Tam 5 senedir tüm seyahat organizasyonlarımızı yapan bu şirketin sevimli bilet memuresi Pelin çok güzel bir hediyeyi de hak etmişti benden. Loui Vitton çanta, bana kazandırdıklarının yanında bu pahalı hediye inanın sönük kalırdı. Eşim ve baldızım ise daha yüklü hediyeleri hak etmişlerdi çoktan. Bunu daha dönmeden ayarlamıştım. İkisi içinde birer pırlanta set hazırlatmış ve yaz tatilimizi geçireceğimiz 7 yıldızlı otelimizde bir villa ayarlamıştım. Sanırım bunlar çok hoşlarına gidecekti. Uçakta bunları düşünürken yemek servisinin başladığını gördüm ve İngiliz bayan hostesimizin narin elleri ile uzattığı menüyü inceleyip sadece aperatif bir şeyler istedim. Zira akşam yemeğini üçümüz bir arada yemeyi planlamıştık. Sizi daha fazla merak ettirmeden hikâyenin başına dönelim.
Rakiplerimizin yaptığı bu atağı öğrenir öğrenmez İngiliz firmasının genel müdürü John u telefonla aradım. Kendisini hemen ziyaret etmek istediğimi ve konunun çok önemli olduğunu söylediğimde saat sabahın dokuzu idi. John daha kahvesini yeni yudumlamaya başlamış olmalıydı ki ki sesi son derece meraklı ve şaşkın geliyordu. Benim bu ısrarlı tavrım üzerine randevuyu hemen kabul etti ve tam 20 dk içerisinde yanındaydım.
John 50 yaşında uzun boylu devamlı spor yapan yakışıklı bir adamdı. Kendisi ile geçen sene Londra’da bir fuarda tanışmış ve işbirliğine başlamıştık. Bir sene içerisinde beklediğimizin çok üzerinde bir ticaret hacmi yakalamıştık. Bu da tabiki rakiplerimizin iştahını kabartmıştı. Vakit kaybetmeden konuya girdim. Rakiplerimizin atağından hiç haberim yokmuş gibi davranıp şöyle dedim ’’John, birlikte çalışmaya başlayalı bir sene oldu ancak sen daha bizim firmamızı ve İstanbul’u görmedin. Bu iyi işbirliği yapan firmalar arasında olmaması gereken bir şey. Dün akşam İstanbul’dan aldığım bilgiye göre, çıkan raporlarda firmamızın en yüksek cirolu iş yaptığı şirket sizinki olmuş. Yönetim kurulu başkanımız beni bizzat kendisi arayarak sizinle acilen tanışmak ve bunu da bu hafta sonu gerçekleştirmek istediğini söyledi. Sizlerin onuruna küçük bir davet düzenlenecek ve buna katılmanız inanın firmalarımız arasındaki işbirliği açısından çok önemli olacak, Galiba Ortadoğu’ya açılma planını sizlerle birlikte yapmak istiyorlar. Bu sizin içinde çok ciddi bir fırsat olabilir.’’ Kısa bir soluk alıp karşıdan gelecek cevabı beklemeden devam ettim ‘’Sekreterime tüm talimatları verdim Bu hafta sonunda sizler için gerekli organizasyon şu anda yapıldı. Sanırım siz de İstanbul’a ilk defa geleceksiniz. Bunu muhteşem bir anı haline getirmek için elimizden gelen gayreti göstereceğiz inan.’’ John kahvesinden bir yudum aldığında suratı allak bullak olmuş rengi hafif kızarmıştı. Suratında çaresiz bir gülümseme belirdi ve ‘’uhhhmm..bilmem ki bu hafta sonu aslında planlarım vardı. Fakat şirketinizin bu teklifi gerçekten ilginç. Sanırım kabul etmekten başka çarem kalmıyor. Ancak konu Ortadoğu olunca o bölümün sorunlusu olan Allan’ı da beraber getirmek zorundayım Sanırım bu daha doğru olur’’ dedi. Bende “memnuiyetle tabii neden olmasın” deyip organizasyon için gerekli tüm rezervasyonların yapılması için cep telefonumdan sekreterimi arayıp bilgi verdim. Daha fazla vaktini almayıp elini sıktım ve ayrıldım. Günlerden çarşambaydı ve İstanbul’daki hazırlıkları yapabilmek için hemen dönmeliydim. Aynı gün İstanbul’a geri dönüp akşam eve geldiğimde konuyu karım Nil’e açtım. İnanılmaz bir hikâye dedi. Bu şirketi kaybetmenin mesleki kariyerim için ne demek olduğunu bildiği için derin bir iç geçirdi ve birlikte ağırlama planları yapmaya başladık. Sonuçta bir hafta sonumuz vardı.
Hem iş görüşmeleri hem de İstanbul u gezmek için yeterli vakit ayırmalıydık. Ertesi gün Hilton otelinde bir süit daire ve geçişli olarak büyük bir oda rezervasyonu yaptık. Bir limuzin hafta sonu için bize tahsis edilecekti. Ayrıca lüks bir motor yat boğaz ve adalar gezisi için ayarlandı. Bütün bunları nasıl yetiştirecektik bilmiyorum ama başarmak zorundaydık. Bu nedenle Cuma sabahından başlayan bir program yaptık ve John’da bunu kabul etti. Cuma sabahı havaalanındaydım. Allan’ı tanımıyordum ve açıkça nasıl biri olduğunu da merak ediyordum. Zira bu iş birazda ona bağlıydı. İşte John kapıdan çıkıyordu, şık bir takım elbise vardı üzerinde ve birazdan Allan da geldi yanına. Allan, John dan biraz daha kısa ve kilolu bir adamdı. Ancak sempatik tavırları vardı ve zor birine de benzemiyordu. Vakit kaybetmeden limo ya atlayıp doğru Holding merkezine hareket ettik. Toplantı salonuna girdiğimizde yönetim kurulu başkanı ve diğer idari müdürlerden 2 kişi le birlikte kısa bir tanışmadan sonra hemen iş görüşmeleri başladı. Yaptığımız öneri onlar için mükemmeldi. Ortadoğu’daki stratejik partnerleri olacaktık ve bu onlar için önemli bir yatırım unsuruydu. Bir saati aşkın süren toplantıdan sonra iyi niyet mektupları imzalandı ve müsaade isteyip ayrıldık. Ben John ve Allan la birlikte hemen Hilton a yöneldim. Odalarına çiçekler koydurmuş bir şişe Fransız şampanyası ve çeşitli ikramlarla donatmıştık. Bunu görünce şaşkınlıklarını gizleyemediler. Her şey yolunda gidiyordu. Bunu rakiplerimizin de görmesini isterdim doğrusu.
Güne erken başlamak, seyahat ve iş toplantıları onları bir hayli yormuştu. Öğleden sonrasını dilenerek geçirmek istediklerini söylediler. Ancak tam ayrılmak üzereydim ki John bana akşamki program da kendilerine eşlik edebilecek bayanlar olup olmadığını sordu. Ben çok kısa bir tereddüt geçirdim ve bunu halledebileceğimi söyledim. John Türk bayanlarını çok merak ettiğini onların ne kadar gizemli olduklarını duymuş ki akşam için şimdiden çok heyecanlandığını söyledi. Tabii Allan’ı da unutmamak lazım dedi. Ben mesajı almıştım Yanlarından ayrıldım ve Limo ya dönerken ne yapacağımı düşünmeye başlamıştım bile.
Aslında profesyonel olarak çalışan escortlarda vardı ancak John’un anlatımı bana geleneksel Türk kadınını tanımak istediğini çağrıştırdı. Bunu da halledebilirdim İnanmayacaksınız ama evli ve maddi durumları bozuk birçok ailenin hanımları böyle bir iş için hazırdılar. Hem de yaşları 25 – 30 arası. Bunu tesadüfen keşfettim. Daha önce tanıdığım bir ailenin hanımı bana bunu bizzat kendisi ima etmişti. Telefon numarasını bulup hemen aradım. Müge 25 yaşında lise mezunu iki yıllık evli ancak eşinin iş sorunları olduğu için maddi zorlukları olan bir ev hanımıydı. Hoş bir fiziği vardı. 165 boyunda 55 – 60 kg civarında yuvarlak hatları olan bal rengi gözleri ve etli dudakları ile gerçekten seksi bir hatundu. Az derecede İngilizce de konuşuyordu. Kendisine bu akşama için müsait olup olmadığını sorduğumda aldığım olumlu cevap beni çok sevindirmişti. Ancak Mügeye bir arkadaşının daha olup olmadığını sorunca aldığım cevap beni iki kere sevindirmişti. Kendisi ni ziyarete gelen bir akrabasının 20 yaşındaki kızı da bize katılabilirdi. Tarife göre müthiş bir kızdı. Aslı 170 boyunda uzun sarı saçlı manken ölçülerinde ve iyi derecede İngilizce konuşan bir üniversite öğrencisiydi. Doğuda bir üniversitede öğrenim görüyor ve kısa bir tatil için ise İstanbul’da bulunuyordu.
Kendilerine hemen hazırlanmaları için talimat verdim. Mügenin banka hesabına internetten para havale ettim ve gece için şık ve seksi birer kıyafet ile uygun iç çamaşırları almalarını daha sonra da modern bir saç, makyaj için kuaföre gitmelerini söyledim. Akşam kendi imkânları ile Hilton oteline gelecekler orada buluşacaktık. Mutaassıp bir mahallede oturdukları için dikkat çekmek istemiyorlardı. Fakat Mügenin kocasını nasıl ikna edipte gece kalacağını merak ediyordum doğrusu…
Bu işleri de hallettikten sonra artık bende biraz dinlenmek için eve geri döndüm.Nil yine muhteşem güzelliğiyle beni kapıda karşıladı.28 yaşında tüm ihtişamı ve zarafetiyle çok alımlı bir kadındır karım.17 yaşında katıldığı güzellik yarışmasında ikinci olmuş daha sonrada bir kaç reklam filmi çevirmişti. Benimle evlendiğinde tam bir ev kadını oldu ancak güzelliğinden hiçbir şey kaybetmemişti.178 cm boyunda 59 kg ağırlığında 90– 65- 95 ölçülerinde, beyaz tenli, saman sarısı saçlı, zümrüt yeşili gözleri ve devamlı spor yaptığı için mükemmel bir vücudu vardı. Geniş omuzları, dolgun göğüsleri ve yuvarlak kalçaları, uzun bacaklarıyla birleştiğinde ortaya muhteşem bir kadın çıkıyordu. Bunu seksapeliyle de birleştirince inanın yanından geçerken çarpılmamanız mümkün değildi. Akşam için boğazda balık yemeyi planlamıştık. Ancak Nil bize katılmayacaktı. Ben kızlarla Nil’in karşılaşmasını istemiyordum. Baldızım ’’ Nurla birlikte evde tv seyreder seni bekleriz hayatım’’ diyerek de makul karşılamıştı bu isteğimi. Akşam saat yedi de lobby de kızları bekliyordum. Lobbynin sonundaki barda oturdum ve bir viski söyledim kendime. Çok geçmeden Müge ve Aslı göründüler. Müthiş bir ikili olmuşlardı ki yanıma gelirken çevrenin tüm bakışlarını üzerlerinde topladılar. İkisinin de üzerinde şık ve dekolte kıyafetler vardı Saç ve makyajları ise pahalı bir kuaförden çıktığını söylüyordu. Gecenin programını kısaca anlatıp bu misafirlerin benim için ne derece önemli olduğunu ve çok memnun ayrılmaları için kendilerinin ellerinden gelen her şeyi yapmalarını istedim ve bunun karşılığında ise alacakları ücreti duyunca ikisinin de gözleri sevinçle parlamıştı. Kızlar kendilerine birer içki söylerken John ve Allan yanımızda bitivermişti. Hemen kısa bir tanışma faslından sonra John Aslının Allanda Mügenin yanında oturmuş neşeli bir sohbete dalmışlardı. Yarım saat kadar sonra içkilerimizi bitirip akşam yemeği için Boğaza hareket etmiştik. Hemen denizin kenarında yer alan nefis bir restoranda mükellef bir akşam yemeği ve yanında da tabi ki rakı içmiştik. Kızlar rakıya alışkındılar ancak misafirler tam öyle değildi. Hızla içtikleri rakı etkisini kahkahalarda sıcak yakınlaşmalarda gösteriyordu. İnanın tatlı bile yemeden otele dönmek istediklerini ve gecenin devamında hanımlarla keyifli bir şekilde eğlenmek istediklerini söylediler, bu beni ne kadar mutlu etmişti bilemezsiniz.
Onları otellerine bıraktıktan sonra hızla eve döndüm. Her şeyin çok iyi gittiğini Nil ve Nurla paylaştığımda bizde ufak bir sevinç yumağı oluşturmuş birbirimize sarılmıştık. Nur, Nil’den 2 yaş daha büyük ancak fizikleri nerdeyse birbirinin aynı olan son derece esprili, yaşamdan keyif almasını bilen dul bir hatundu. Yalnız Nur kumral saçları, buğday ten rengi, iri koyu kahve gözleri ile eski Mısırlı kadınlara benzerdi. Eşinden boşanalı iki sene olmuş, yaşadığı mutsuz evliliği unutmanın çabası içindeydi. Bu nedenle zaman zaman bizi ziyaret eder ve hep birlikte eğlenirdik. Serbest bir kadın olduğundan cinsel hayatını da özgürce yaşardı. Erkek arkadaş seçiminde çok nazlı davranmaz hoşuna giden bir erkeklerle de ilk gece birlikte olmaktan kaçınmazdı. Bizim evde bir kaç kez erkek arkadaşı ile birlikte olduğuna ben şahit olmuştum.
Ertesi günün programını birlikte konuştuk. Öğleden önce kısa bir şehir turu yapacaktık. Öğleden sonra ise Ataköy Marinadan lüks bir motor yatla denize açılacaktık. Motoryat benim bir arkadaşıma aitti. Nil ve ben arkadaşımın yatıyla defalarca gezmiştik. Biz yaşlarda başarılı bir işadamı olan Mete bize severek yardımcı olacağını söylemişti. Nurda ilk kez bizimle birlikte tekneye çıkacağı için çok sevinçliydi. Sanırım biraz da Mete’yi merak ediyordu. Cumartesi sabahı otele gittiğimde saat 10 du ve kızlar çoktan oteli terk etmişlerdi. Odayı aradığımda John kahvesini içiyordu, 5 dakika içinde aşağıda olacağını söylerken son derece mutlu bir ses tonu vardı. Sultanahmet’e doğru yol alırken, John ve Allan geceyi nasıl geçirdiklerini anlatıp inanılmaz derecede memnun kaldıklarını büyük bir coşku ile ifade etmişlerdi. Kızların ikisinin de müthiş bir seks fırtınası yaşattıklarını hatta gecenin ilerleyen saatlerinde grup olarak birleşip inanılmaz keyifli saatler geçirdiklerini söylediler. Bu kızları yatakta bende çok merak etmiştim şimdi doğrusu…….
(hikaye tamamen kurgusal, gerçekle bir alakası yoktur)
Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32
Bir yanıt yazın